2 Aralık 2013 Pazartesi

Pickwick'in Çilesi - Winstonla Tanışma ( Bölüm 25 )

“ Yoo ben gönderdim herkesi. “

O ne demek oluyor yahu? Ne demek ben gönderdim. Mafya falan mısın yoksa? Valla ne kadar yakışıklı olursan ol o işlerle uğraşıyorsan benden uzak dur gözünü seveyim çekemem.

“ Nasıl becerdin onu yapmayı? Ben yıllardır bunu yapmaya çalışırım asla başarılı olamadım. “

“ Burası annemin yeri. “

Merhaba o bol makyajlı abla dediğim kayınvalidem. Kusuruma bakmadınız inşallah bilemedim ben. Bu tanrı parçası güzelliğini sizden almış belli. Hehe. Pick şu an daha alçalamazdın. Kadınla sohbet etmeye başladın. Günlere de çağır istersen. Oğlunu verir belki senin kısırın tadına bakınca? Ne dersin oğlum?

“ Bu nasıl kapattığını açıklamıyor yalnız. Ama sağolasın. “

Yeteri kadar soğuk olursam öldürebilirim bence ben bu çocuğu ne güzel olur.

“ Pick sana bir şey söylemem gerekiyor. “

“ Mafya falan değilsin değil mi? “

“ Yok canım onu nereden çıkardın? “

Mekan falan boşaltıyorsun ne bileyim aklıma daha mantıklı bir düşünce gelmedi kusura bakma.

“ Ne bileyim mekan falan kapatıyorsun. Çok mafyavari geldi gözüme. Bir de yakışıklısın. “

He söyle söyle sıksın topuğuna bir tane dolanırsın ortalıkta. Gerçi ayağımdaki ayakkabıları bu kadar sevmemin bir sebebi de olabilecek en dayanıklı ayakkabı olması. Kamyon geçse üzerinden şekli bozulmuyor. İçindeki metallerdenmiş babam dediydi. Sık oğlum sık. Sekip sana dönerse çok gülerim.

“ Demek anladın. Gerçi şaşırmadım hayatımda gördüğüm en zeki insansın.”
Neyi anladım acaba diye düşünen bir deha. Gerçekten tam benim yapımı yansıtan bir tanım. Neyi anladım ben acaba?

“ Neyi anladığımı da anlayabilirsem işte o zaman kendime zeki derim. “

“ Pekala, Pick. Okuduğun okulu biliyorum. “

Aha okulumu basacak manyak herif. Ya ne olur bir kez olsun düzgün bir insan bulayım ben ya. Allahım yukarıda işler nasıl. Bir el atsan buraya hani. Bir kulun can çekişiyor mafyanın elinde.

“ Ee bu zaten sır değil ki. “

He aferin. Kafanın dikine git de korktuğunu düşünmesin Pick. O deliyse sen ondan delisin. Sen kime bulaştığını bilmiyorsun Winston efendi!

“ Yok canım o anlamda söylemedim. Sınava gireceğini duyduğumda sevinmiştim. Salona girer girmez o yüzden seni aramaya başladım. “

“ Evet parfümünü koklayarak odanın hangi tarafında olduğunu anlayabiliyordum. Güzelmiş adı ne? “

Konuyu değiştireyim de daha kişisel olursa anneme falan ulaşır bu manyak. Kadın yazık mafyaya bulaştığımı duysa üzüntüsünden kahrolur.

“ Yalom okuman benim açımdan güzel bir tesadüf oldu. Ayrıca Portishead dinliyorsun, Within Temptation dinliyorsun. Pek çok tarz ve pek çok sanatçıyı dinliyorsun. Senin için müziğin güzel olması önemli. Ve düzenli ritimler seni rahatsız ediyor. Ve inanılmaz derecede cesur birisin.”

Anneee! Bu benim bilmediğim bizde yaşayan bir kardeşim falan mı? Bana cevap ver kadın! Nereden biliyor bütün bunları.

“ Ayrıca Charles Dickens çocukluğundan beri en sevdiğin yazar. Sylvia Plath, Edgar A. Poe, Ted Hughes, Chuck Palahniuk , Anne Sexton gibi yazarlar ve şairler en sevdiklerin. “

İyi tamam da sen kimsin? Gelecekteki ben falan mı bu acaba? Eğer öyleyse çok mutlu olacağım. Benim gelecekteki tipimin bu olduğunu düşünsene. Uff! Dur yanlışlıkla gülümsedim. Ne yapayım şimdi üzerine alınacak. Tabii ki rahat bir tavır içinde görüneceğim.

“ Bütün bunları neden biliyorsun acaba? Hani rahatsız edici değil mi aklında bunları tutmak? “

“ Seni bir çok insana sordum. Kütüphaneden aldığın kitapları geri getirdiğinde ardından hepsini ben alıyordum. Yalom o yüzden okumaya başladım.”

Şimdi yandım. Ben geçenlerde “ Sevgilinizi Nasıl Elde Tutarsınız “ tarzı bir kitap okumuştum. Rezil oldum. Şu durumda bariz bir şekilde sapığım var ve ben okuduğum kitapla dalga geçmesinden korkuyorum resmen. Çok mantıklı Pickwick.


“ Niye sapık falan mısın? “

2 yorum:

  1. Hoş geldin Pickwick :) İnşallah ara vermeden devam edersin çok seviyorum yazılarını okumayı :)

    Yağız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ben de artık yayınlamayı istiyorum, uzun bir ara oldu. :)

      Sil