6 Ekim 2013 Pazar

Pickwick'in Çilesi - Winston İle Tanışma ( Bölüm - 22 )

“ Dostum, Pickwiiick. Hadi sınav başlıyor. “

Yaka kartım yetmezmiş gibi bir de bu bağırıyor adımı. Üstelik önüne dostum ekleyerek bağırıyor. Yahu çocuk insanlar adımı bilsin istemiyorum, onu geçtim insanlar seninle dost olduğumu bilsin istemiyorum. Aşkım de – çok itici de olsa- ne bileyim böceğim de. Dostum ne. Daha yeni tanıştık. Merhabalar mahkeme duvarı. Ben telefonumu bırakacaktım. Ailemden kimse gelmedi. Hatta benimle kimse gelmedi. Niye dersen inanın ben de bilmiyorum. Derin bir çocukluk acısı bu bende. Anlatayım mı? Yok bence de anlatmayım.

“ Şey ben yalnız geldim de buraya telefonumu buraya bıraksam olur mu?”

“ Normalde olmaz ama senin için yaparım bir şeyler. Bırak hadi gir salona. Ben de formları getireceğim şimdi.”

Güldü kadın bana. O iki saattir dalga geçtiğim, beynimde itip kaktığım kadın gülümsüyor. Gizlice antidepresan falan mı içti acaba? Neyse ilaç onun saygı duyarım. Ama arkamdan bıçaklarsa falan o bıçakla ona neler yaparım neler. Neyse içeri girdim herkes bir arkadaşıyla dip dibe oturuyor. Anladım oradan kesin bir kopya olayı olacak. Neyse ben gideyim şöyle biraz arka köşelere de kimse gelmesin yanıma. Kopya çekti dedirtmem ben kendime. Sakin sakin ne güzel ilerliyordum ki bir ses adımı haykırmaya başladı adeta.

“ Pickwiiiick. Pickwick dostum gel sana yer ayırdım. “

Köpek miyim oğlum ben? Gel deyince geliyorum falan. Dostum diye de bağırma artık ya. İnsanlar dönüp bana bakıyor. Bu ikisi nasıl dost olur anca şu gözlüklü olan yakışıklı olanın sevilmeyen üvey kardeşi falandır diyorlar ben anlıyorum onu.

“ Sağolasın. Ben şurada bir yer bulmuştum ama burası da olur. “

“ Yanıma otur istedim. Böylece sınavdan çıkarken aniden gidersen görebileceğim. “

Niye takip mi edeceksin? Otur sınavını çöz çocuğum.

“ Sıkı takipçiyim diyorsun? “

“ Takıntılı bir kişiliğim var. İnsanına göre değişiyor. “

“ Adamına göre muamele diyorsun yani. Ne şanslıymışım takıntılı kısmın bana denk geldi. “

“ Gerçekten öylesin. Hehe. “

Ya çocuk gülmesene öyle. Benim burada en yüksek puanı yapmam gerekiyor. Buradan gitmem gerekiyor. Sen bana öyle gülerken ben nasıl “ My name is “ öbeğinden öteye geçebilirim acaba? Aha geldi benim dengesiz ablam. Formları dağıtıyor. Yanıma geldiğinde durdu ikimize baktı göz kırptı sonra bana. Ben bile olayı anlamakta güçlük çekiyorsam, yanımdaki tanrı parçası hayatta anlamamıştır.

“ Evet arkadaşlar. Sınav beş dakika içinde başlayacaktır. Salon kameralar tarafından izleniyor. Gözetmen bulunmayacak sınav boyunca. Salondan ayrılmanız kesinlikle yasaktır.”

Eyvallah ablacım. Bu canını yediğimin çocuğu yüzünden tuvalete de gidemedim. Neyse sen alışkınsın Pick. Tutarsın kendini. Paris’te okumak söz konusu bak. Bu arada evet en yüksek puanlı yer Paris. Hedefim de orası. Buradan tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Umarım hepsi kusar. Ne başarılar dileyeceğim. Ben gideyim bir tek.

“ Salonda kamera yok. Öylesine söylüyorlar onu. Geçen yıl herkes kopya çekti. “

“ Paylaştığın için sağol, kopyaya ihtiyacım olmamasını tercih ederim.”

O anda gaipten gelen bir ses konuştu;

“ Sınava başlayabilirsiniz. “

Eyvallah abi. Ben kitapçığı açabilirsem başlayacağım tabii. Heh oldu. Bakalım. Bunlar hep boşluklara kelime yerleştirme ya. İlk başlar çok kolaydı tabii bana da moral geldi. Duruşumdan da belli oluyor sanırım. Sandalyenin çivisi batıyormuşçasına dik oturmaya başlamışım. Bir ara su içeyim diye durdum yaklaşık olarak 67. soruda falandım yarım saat geçmişti yalnızca. Çevreye bir bakındım ki acınası. Herkes sözlük çıkarmış, ne bileyim birlikte çözüyorlar falan. Onlar adına ben utandım. O sırada bizim tanrı parçasına bakayım dedim. Çocuk daha 20. soruya gelmemiş ve dört sorusu yanlış. Ne yapsam diye düşündüm bir süre. İçimden tabi çocuğu nasıl uyarsam da kopya versem diye düşünüyorum. Bahaneyle bacağını mı okşasam acaba? Yok artık Pick. Tecavüzcüler gibi o nasıl hareket. En son dayanamadım vurdum ayağına.


“ Ne oldu Pickwick? “

2 yorum:

  1. hikayeni okumayı gerçekten çok seviyorum yea :) lütfen daha sık yaz ve kendine çok dikkat et pıtırcık, seviliyorsun :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaldığım yerde internetle ilgili bir sıkıntı var bundan sonra daha sık yazmaya çalışacağım. Teşekkür ederim efendim henüz çömez bir hikaye yazarıyım :)

      Sil