Bu çocuk beni nereden tanıyor? Bu çocuk kim? Hayatıma böyle
bir doğa harikası girse kesinlikle hatırlarım. Acaba çirkin arkadaşına beni
ayarlamak için takip mi ediyor? Ya da bence beni cazibesiyle kandırıp
yurtdışına kaçırıp pasaportumu elimden alıp beni satacak. Niyeti bu kesin. Bu
düşünceler içinde boğulurken kadının bir başkasına da bana söylediklerini
duydum. Ve işte o zaman anladım her şeyi. Yaka kartım vardı. Ve Pick artık
içinden bu kadar konuşmayıp dışından da konuşmaya başlasan iyi edersin çocuk
bakıyor.
“ Evet ben de Pickwick. Memnun oldum Winston. Ve kitap
okuyorum. “
Niye tersliyorsun ki tanrı parçasını? Ama şöyle de bir
gerçek var yani o çocuk çok heteroseksüel kokuyor. Bana bakmaz yani neden
terslemeyesin? Olsun sen yine de tersleme.
“ Evet görüyorum ve kusura bakma. Biraz heyecanlıyım da
konuşmak iyi gelebilir. Yalom okuyan biri psikolojiden anlar diye düşündüm. “
Demek o da okumuş. Bu iyiye işaret.
“ Öyle olsun bakalım. Dinliyorum anlat derdini. “
Sıkılgan bir tavırla kitabımı kapattım. Kendini ağırdan sat
dedikleri şey bu olsa gerek. Gerçi benim de hafif hiçbir yanım yok ki. O
düğünlerde ağırlığınca altın takılan yerlerde gidip evlensem benden sonraki üç
jenerasyon çalışmadan yaşayabilir o parayla.
“ Ya dostum bu benim sınava ikinci girişim. İlk girişimde
herhangi bir yere gidebileceğim bir puan bile yapamadım. Babamın benden büyük
beklentisi var. Ve ben bu yıl da hiçbir şey yapamayacağım. Bir türlü
anlayamıyorum çünkü. “
Dostum mu? Daha az önce tanıştık yüzü güzel yüzsüz çocuk. O
kadar hızlı gitmeyelim bence. Önce bir kahve ısmarlasaydın.
“ Anlıyorum ama sınava giren kişi sensin. Yani en azından
yaka kartını takan sensin. Babanın olayın içinde olmadan baskı kurması çok
saçma bir tutum gibi görünüyor. “
“ Biliyorum, o öyle biridir. Çok hırslı biri. “
Saate bakıyorum daha bir saat var. Yandın Pick bir saat
boyunca baba sorunları dinleyeceksin.
“ Dediğim gibi bu onun karışacağı bir şey değil. O yüzden
kendi yapamadığını sana yansıtıyor. Anlıyormuş gibi görün ama hiç umursama. Her
zaman işe yarar. Sen rahat ol sınav kolay oluyor.”
“ Sanırım İngilizcen gerçekten iyi. Ya da çok soğukkanlı
birisin.”
“ Düşünmüyorum sadece. “
Resmen yalan söyledin çocuğa Pick. Sen düşünmüyorsan diğer
insanların böyle bir kabiliyeti bile yok. İngilizcem iyi desem çocuk üzülecek
ama ne yapayım. O güzel dudaklar üzülmeye değmez. Bak gergin gergin duruyorlar.
Neyse odakla Pickwick. Çocuğu porno izlercesine inceleme.
“ Aslında en iyisini yapıyorsun. Ben de deneyeceğim. Ayrıca
teşekkürler dinledin en azından. Peki kaçıncı sınıfsın? “
İşte korkulu rüyam olan soru. Bu çocuk kesin lise son falan.
Ben daha lise üçteyim gerçi boylarımız eşit bence. Bir de benim ayağımda asker
postalı var. Taşırken zorlanıyorum beş tonluk ayakkabı ama boyumu baya uzun
gösteriyor.
“ Lise üçteyim henüz. Ya sen? “
“ Ben de öyle. Çok garip genelde yaşıtlarımın hepsini
tanırım. Kafelerde falan pek takılmıyorsun sanırım. Yoksa kesin tanırdım.”
Birincisi o senin kafelerde falan dediğin yerler benden
sorulur. Sen bana asosyal mi demek istiyorsun? İkincisi seninle ben nasıl aynı
yaşta oluruz? Utanmasan askere gideceksin hala lise üçteyim diyorsun. Yok ben
inanmıyorum buna.
“ Bazen takılıyorum. Canım istediğinde. Yalnız başıma dışarı
çıktığımda kafeler çok sıkıcı geliyor. O yüzden hiç görmemişsindir beni. “
“ Olabilir. Ben de bazen kitap okumaya bir yere gidiyorum.
Çok garip tipler oluyor ama kitap okumak için ideal. Şu merkeze gelirken
lisenin oradaki park. Biliyorsun değil mi? “
Bilmez miyim tüm haftasonlarımı orada geçiriyorum. Üstelik
kitap okurken. Kitap okuyanları da keserim. Görmüş olmam lazım yani. Ama
yapılmaz bu bana.
“ Ben de genelde haftasonları oraya giderim okumaya.
Karşılaşmamamız tuhaf. “
“ Bundan sonra karşılaşırız belki? “
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder