10 Ağustos 2013 Cumartesi

Pickwick'in Çilesi - Bölüm 10

“Pardon ne dedin sen?”

“Susmanı bir tek bu şekilde sağlayabildim. Beni dinle şimdi. Neredesin bana onu söyle ve senin yanına geleceğim. Konuşmamız gerekiyor.”

“Konuşurken suratıma kapatmayacaksan eğer, sahilde bi bank tepesinde oturuyorum. Su samurundan önce gelmeye çalış.”

Kapattım telefonu. Kapattım kapatmasına ama ben intikamın verdiği hazzı beklerken hiçbir şey hissedememenin hüsranına kapılmıştım. Arkadaş o suratıma milyon kere kapattı telefonu, Pick oğlum sen neden onlar gibi hissedemiyorsun. Düşün Pick kendini ne kadar kötü hissettiğini düşün o suratına kapattığında. Sevişmenin ortasında baban aramış gibi hissetmedin mi? Sigaradan bir fırt aldıktan sonra gerisini arkadaşına kaptırmış gibi hissetmedin mi? Hissettin. Savaş o zaman.

Winston mu o? Nereden geliyor bu çocuk. Uzaylı mıdır nedir yahu. Nasıl bu kadar çabuk gelebildi anlamıyorum. Hayır yukarlarda bir yerde “Skati” varsa, nolur beni de ışınlasın. He beni gördü sanırım. Dur haberim yokmuş gibi davranayım. Onu bekliyormuşum gibi görünmeyim diyeceğim de bizim köşe evdeki Mualla abladan farksızdı halim. Kafamı suyu arayan caretta carettalar gibi uzatmış bakınıyordum.

“ Doğruyu söyle Winston, konuşman gereken konu senin uzaylı olman falan mı? “

“ Her zaman yaratıcılığına hayran kalmışımdır Pickwick. Ama bunu nereden çıkardın? “

“ Normal bir insan bu kadar kısa sürede ve bir anda ortaya çıkmaz. Doğruyu söyle Winston valla yargılamayacağım. Ama orada bir yerde bir Skati olayı varsa cidden şu anda beni eve ışınlayabilir mi? “

“ Bakıyorum yine son derece gerginsin Pick. Ne oldu? “

“ Birincisi bana Pick deme, adımdan soğutuyorsun. İkincisi bugün neden herkes bana bu soruyu soruyor? Ve üçüncüsü buraya beni değil senin gizli devlet sırrını konuşmaya geldin. Anlat. Hala su samurundan ümidimi kesmedim. “

“ Pickwick, beni özleyip özlemediğini sorduğumda bana kesin bir şey söylememiştin. “

Harika, onu özlediğimi teyit etmek için beni bu kadar uğraştırmış. Ya arkadaş beni terk eden sensin. Ardından milli koşu takımına çağrıldım ben haberin var mı? Evde attığım deparları duymuşlar. Sen gelmiş bana beni özledin mi diyorsun.

“ Konumuzla alakası ne peki? “

“ O cevabına göre sana bir şey söyleyeceğim. “

“ Söyleme. “

“ Söylemek istiyorum Pickwick. Çok zamanımız yok karar vermen için. “

“ Seninle evlenmeyeceğim Winston. “

“ Orasına bakarız, sen beni özledin mi özlemedin mi? “

“ Bir süredir hiçbir şey hissetmiyorum Winston. O yüzden bu soruna verebilecek en iyi cevabım bu. “


“ Pekala Pick, ben Amerikaya taşınıyorum. Ben düşündüm de, belki…”

2 yorum:

  1. seni'de yanında götürmek istediyse ve sen gururundan hayır saçmalama, uzaydaki geldiğin o kara deliğe dön ve uç uçabildiğin kadar dediysen eğer tü yazıklar olsun :D :D :D neyse ne dedi acaba bekleyip göreceğim :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahah herkes bekleyip görecek :D:D ama sanırım tam olarak senin dediklerini demiyor Pick ;D

      Sil